Kor düştü içimize. Ne demek, izahı varmı? Varsa nasıl yapılır? Kor nedir, nasıl anlatılır, niye olur, neden olur çok anlamam ama bir çok nedeni vardır mutlaka. Durduk yerde kor oluşmaz. Bir takım nedenleri vardır. Bir kaç nedenin bir araya gelmesi ile oluşan manzumeler dizisinden meydana gelir. Bizim bildiğimiz kor ateşin, odunla, kömürle veya bazı yanıcı maddelerin bir araya gelerek geçici ama yakıcı bir kimyasal olaydan sonra ne sönmüş hali nede yanan hali işte.. Bu kordur epey bir zaman devam eder ama için için yanar. İşte bu bildiğimiz bir kor ateşdir.
Başka bir kor vardır ki ne elle tutulur ne gözle görülür nede müdahelesi yapıla bilen bir olgudur. Müdahelesi ancak ve ancak cenabı hakkın insan oğluna vereceği genişlikle olmasıdır. Tabiki bu fiziki yapısı olmayan kor ateşlerin çeşitleri de diğerlerine benzemiyor. Birebir insani ilişkilerdir. Dilerseniz önce ölüm den başlayalım. Tabi bizim aciz düşünce yapımız bunun hikmetini çözecek kapasitesi değildir tabiki. Biz zahiri görüntülerle hal ve hareketlerle ictimai hayatımızda beliren olguları kıt aklımızla değerlendirelim. Evet yaratılış gayemiz olan Allah'a kulluktur. Bu nedenle Cenab-ı Hak bizi bir damla kan pıhtısından yaratıp dünya üzerine gönderdi. Bu işin takva boyutu, okuyan bilen alimlerimizin ulemalarımızın daha detaylı bileceği işlerdir. Evet, dünya hayatına merhaba dediğimiz günden beri hayatla mücadele başlıyor ve bizde insan oğlu olarak ister istemez bu mücadelenin içine giriyoruz ama ne kadar sürer, ne zamana kadar devam eder bilinmez!
Cenab-ı Hak, o ilimi insanın eline vermemiş. Dolayısıyla bizde bir boşlukta yüzmeye başladık ve devam ediyoruz tabi. Biz dünyada olduğumuz için söylüyorum. Bizimle beraber başlayan, bizden önce veya bizden sonra yüzmeye başlayanların bir çoğu artık dünya hayatında yok. Hayaller, emeller istekler ve arzuların tavan yaptığı, sevgilerin oluştuğu, hayata atılma... Dünya işlerinin devamı, takibi, evlenme, yuva sahibi olma, arkadaş dost edinme, sevmek sevilmek.. Kısaca dünyada olan bütün insani olguları yaşamak gerekiyor ve insan bir şekilde bunları elinde olmadan yaşıyor. İnsanoğlu bir takım olumsuzlukları istemese de, yaşıyor.. Bir kısım güzel şeyleri de istese de yaşayamıyor... Böyle hikmetli sırrı çözülemeyen ilahi kanunlarla bezenmiş bir dünya hayatı kabullenir veya kabullenmesi. Düzen budur kabullenmek zorundasın. Çünkü Rabbimiz böyle emretti. Kabullenmesen oda senin bileceğin.
Rabbimiz inkar edenlerden eylemesin, elhamdülillah haktır ve kabullendik ama arada tökezlemiyor da değiliz. Rabbim doğru istikamet de olanlardan eylesin. Amin. Gelelim aile düzeni gelişmelerine; evlilikten bahsettik. Evliliğin sonucu olarak evlat sahibi olmak veya olmamak bazıları çok evlat sahibi olur, bazıları az evlat sahibi olur ve bazılarında da hiç olmaz. Bunların hepsinin ayrı bir imtihan hikayesi, hepsinin bir imtihan yöntemi vardır. Sahip olduğunu kaybetme, olmayanı kazanma, olanla mücadele, olmayanı bekleme, emellerine ulaşma, yetiştirmek, bakmak, büyütmek, belli bir seviyeye getirmek.. Tabiki bunlar Rabbimizin takdir etmesiyle ve insan oğlunun çabasıyla olan şeylerdir bütün bunlar ve buna benzer şeyler. Birtakım unuttuğumuz olgularla beraber birde bakıyorsun ki eller bomboş kalmış, etrafın boş, odan boş, soran, yatağın, hayatın bom boş... Aslında boş diyoruz ama olup bitenler boş değil. Hani ecelden bahsediliyor ya, işte o gün gelip çattığında derman kesiliyor denilir ya, işte bizde belli bir anlama yaşına geldikten sonra artık anlamaya başladık. Ya anneni, ya babanı veya eşini, yavrunu, arkadaşını, komşunu, sevdiğini veya seni seveni yanında göremiyorsun. İşte böyle bir şey insan oğlunun çözemeyeceği karışık bir alem insan oğlunun yapacağı. işte bu karmaşık gibi görünen ama mutlaka bir düzeni olan beşeri hayatı fazlaca kurcalamadan ilahi kanunlara göre yaşamını devam ettirmek. Bu olayların arasında insan oğlunu en fazla etkileyen unsurların başında evlat gelir. Evlada en bağlı olanda annedir. Babanın bağlılığı mutlaka vardır. Emeği var ama anne kadar olamaz. Anne kanından kan, canından can verir. Dünyaya geldikten sonra doğum esnasından son ana kadar evlat mücadelesi verir. Beslemek, büyütmek, yuva sahibi yapmak.. Kısaca hayata dair ne varsa anne birebir evladıyla beraber kolektif bir şekilde devam ettirirler. Anneler daha merhametli bir şekilde evladına yaklaşır. Acıma hissi, merhameti ve bütün insani düşünceleri babadan daha fazla daha etkili.. Bunların sonucu evladını kucağına almadan veya belli bir yaşa geldikten sonra eğitimi, dünyaya hazırlama çabası içinde kavrulur durur.
Bu hikayeyi uzatmak mümkün ama benim kapasitem buna yetmez. Yüzeysel bir yorum. Rabbim yorumlarımızı hakkı ile yapanlardan eylesin inşallah. Herkes anneler babalar evlatlar tüm akıllı ve akılsız varlıklar bir gün sahip olduklarından ayrılma pozisyonuna gelir. Bunun adı da az önce zikrettiğimiz ölüm hadisesi. İşte burada dünya için son söz baki hayat için işin başı. Rabbim son sözde ve ilk sözde bizde kolaylık ihsan etsin. Sevdiğini canından bir parça olan evladını yitirdiğin zaman işte o görünmeyen ama içini kor ateşin yandığı gibi için için yanması böyle bir şey. Ateşi görmüyor ama yanıyorsun derman kesiliyor, hayaller bitiyor, acınla baş başa kala kalıyorsun. Hele hele geride bıraktıkları da varsa gördükçe alevin derecesi artıyor. Evet az önce, dün, bir hafta öncesi, geçen yıl veya daha önceleri yok. Artık mücadeleye nasıl devam edersin Allah bilir ama mutlaka Rabbim bir genişlik veriyor.
Bu yazımı merhum Mustafa ZEREN kardeşimizin elim bir kaza sonucu aramızdan ayrılması vesilesi ile kaleme aldım. Rabbim kendisine rahmet eylesin. Aile efradına sabır ihsan etsin inşallah. Tabiki sadece Mustafa'nın ölümü değil, daha bir kaçgün önce Şeref ÖNAL Kardeşimizin ani ölümü de bizleri derinen üzmüş. Daha önce Uzungöl'de Dönerdere ve Emek Köyünde yakınen tanıdığımız bir çok genç arkadaşımız, kardeşimiz, hayatlarının baharında çeşitli nedenlerden dolayı vefat ettiler. İsim atlarım diye sadece MUSTAFA ve ŞEREF kardeşlerimizi zikrediyorum. Rabbim tüm genç kardeşlerimize, ölmüşlerimize Allah tan rahmet diliyorum. Başta annelerine babalarına eş ve çocukları olmak üzere tüm yakınlarına sabri cemil niyaz ediyorum. ALLAH’A EMANET OLUNUZ..
