Abdullah GENEL

Tarih: 27.04.2020 15:17

Dönerdere ve Emek'te El Öpme Düğünü

Facebook Twitter Linked-in

    Düğün'den bir hafta sonra daha neşeli, sade katılımlı ama bir o kadar sorumluluk taşıyan ve her birinin görevinin olduğu gece var bizde. Yedi denilirdi. Yani, el öpme. Bazıları üç veya dört gün, bazıları da bir hafta üzerine gerçekleştirilir. O arada kız tarafının ayrı erkek tarafının ayrı istihbaratları olurdu. Kimse kimseye çaktırmamaya çalış, ır şifreli konuşmalar.. Kısacası ringe çıkmadan önceki ısınma hareketleri gözlenir. Gelin hanım kesinlikle zorunluluk olmadıkça yedi gün dolmadan babasına gitmez. Neyse ki karşılıklı haberleşmelerden sonra el öpme randevusu alınır, randevu alımı hısım olan yeni akrabalar arasında ayarlanır. Her iki tarafta kendi yakın akraba arkadaş veya komşularını arayarak bu akşam yedimiz var diye haber verirler. Eğer ki tarafların kesişen taraftarları varsa bir şekilde ayarlanıp kimi o tarafa, kimi bu tarafa diye ayarlama yapılır ve hazırlıklar başlar. Öğlenden sonra bir haberci yollanarak, "akşama sizleri bekliyoruz" der ve bahşişini alır, hazırlıklar başlar. Hazırlıkları sırasıyla anlatmaya başlayalım en büyük heyecan.                                                                                               

   Helva gizleme, damat kaçırma.. Damat, ayakkabı çalma, iğne batırma, yemeğe haddinden fazla tuz atma, yemekten sonra damadın elinin yıkanması, gelecek olanlara haddini aşmadan yapılacak eziyetlerin kritik  görevlendirmeleri yapılır. Gelenlerin karşılanması, misafir edilmesi, damada yapılacaklar şakalar, damadın kaynana kayınpederin elini öpmesi, varsa gelinin abi, abla veya kardeşlerine davranmasında yardımcı olacak sağdıçla yapacağı protokol. Bunların tamamı her iki taraftan ayarlanı. Kız tarafı akşam geçerek toplanır. Görevlendirmeler tamamlanır yemeklerini yerler ve verilen görevleri yapmak üzere beklerler çünkü birazdan hengame başlayacaktır. Kız tarafının mutlaka bir teknik direktörü olur. Alınan önlemler ve yapılacak eylemler kararlaştırılarak tamamlanır. Artık erkek tarafı beklenmektedir, şimdi geçelim erkek tarafına yapılan hazırlıklar sonrasına. Yola koyulurlar, bütün taktikler tamam. Mağlubiyet kesinlikle kabul gören bir olgu değil ve olmayacaktır. Çünkü alınacak mağlubiyet köy içinde günlerce aylarca konuşulacak. Köy içinde zaman zaman muhabbetlerde becerilerin veya beceriksizliklerin latife konusu yapılıp muhabbetler kurulur. Dolayısı ile mağlubiyet kabul edilmez. Kız tarafında olduğu gibi erkek tarafında da bir teknik direktör vardır..Muhakkak ilk olarak adetten olan helva gizleme işi başlar.Hemen bir kara helva yapılır ve orta boyuttaki bir tabağa konularak ekibin arasından seçilen birinin üzerine gizlenir ve kız babasının evinin yolu tutulur. Karşılıklı anlaşmayla gelecek kişi ve karşılayacak kişi sayısı belirlenir ama tabii olarak köy içinden bay bayan katılımı da oluşturularak. Erkek tarafı yanaştıkça tansiyonlar yükselir. Çünkü her iki taraf da mağlubiyeti kabullenmeyecek.

Mağlubiyetler nelerdir?

Eğer damadın ayakkabısı çalınırsa veya damat kaçırılırsa, damat, tavana asılırsa, yemekte yemeğine tuz atılıp yedirildiyse, toplu iğne batırıldıysa, bunlardan önemlisi yapılan helva bulunursa, erkek tarafı mağlup sayılır.. Ama bunların hiç biri olmazda kazasız belasız sağlam bir şekilde eve dönülürse, erkek tarafının galibiyeti ilan edilir.Damat kaynana kayınpederin elini öper ve o arada eğer damat kaçırıldıysa, o gecenin seyri değişir ve zaman zaman sert tartışmalar olur. Kaçırılan damadın kurtarılması kaynana tarafından olur ve buda bayağı yüklü meblağ olur. Bir koyun kesme seviyesinde olur. Ne olursa olsun damat kaçırılmamalı. Kaçırılırsa birinci mağlubiyet alınır. Bu iş eğer çözüle bilirse, diğer aşamalara geçilir ama mutlaka çözülür ve çözülmelidirde. Ya bahşiş alınır yada koyun alınıp diğer aşamalara geçilir. Eğer el öpme işi kazasız atlatıldıysa veya anlaşmayla sonuçlandıysa, yemek yemek üzere oturulur. Tabi oturulurken helvanın kimde olduğu veya olabileceği araştırılır. Eğer bir istihbarat alındı ise rahat davranılır ama yok istihbarat alınmadıysa tedirginlik artar. Kız evinde helvanın bulunmaması çok büyük bir kayıp. Yemek yenildikten sonra damadın eli yıkanır. Tabi buda bir bedel karşılığı olur. Ya el çok sıcak suyla yıkanır veya siyah kurumla damadın yüzü boyanır. Bunlar olağan eziyetlerdir ve kız tarafı bunları yapmakla görevlidir. Erkek tarafı bunları engellemekle görevli elemanlara sahiptir tabiki. Bunları yaparken farklı etkinlikler de ortaya çıkıyor. Erkek tarafından gelen helva veya baklavanın kesilip ikram edilmeside ayrı bir faaliyet. Çünkü helva veya baklavanın kesilmesi bir bedel karşılığı olur. Helvanın veya tatlının sağa sola çevrilerek kesecek birinin bulunması ayrı bir şamata. En nihayet bunuda erkek tarafı toy başı tarafından kesilir ve kesme bahşişi verildikten sonra  ikram edilir. Zaman zaman gülmeler veya moral bozukluğu oluşa biliyor. Yavaş yavaş finale doğru gidiliyor. Çünkü bütün bu faaliyetlerin sonunda asıl galibi veya yenileni belirleyecek helva gizleme ve bulma perdesi açılıyor. Helva arama oturuldukdan sonra, gelen kişi sayısına göre arama yapılacak, kişi sayısı belirlenip sofra kalkar. Soframızda o günün mevcut mutfağından yapılan yemeklerdi. Herkes kenarlanır artık. Damat da rahatlar, eziyet yapma işlemi artık bitmiştir. Damat serbesttir. Kimse damat yanlısı olmaz. Hatta şöyle bir espiride yapılırdı. Artık alın, damat sizlerin olsun. Çünkü eziyet görse de görmese de artık oda sıradan bir kişi  konumunda. Aranacak kişiler ortada, arayacak kişilerde ayakta verilecek komutları bekliyor. Belirlenen kişiler aranmaya başlar. Tabii olarak kızaranlar, titreyenler, kendini sağa sola çekenler, mahsus numara yapanlar, aramayı zorlaştırmak gülüşmeler, tartışmalar sonucu helva bulunduysa kız tarafının galibiyeti ilan edilir ve helva orada erkek tarafından  bir bahşiş karşılığı kesilir ve yenilip dağıtılır. Tabiki erkek tarafının mağlup olması yüzlerdeki ifadelerinden belli oluyor ama eğer helva bulunmadıysa; çıkış esnasında erkek tarafının teknik direktörü helvayı havaya kaldırırken hoşça kalın der ve o gecenin galibi erkek tarafı olduğunu ilan ederek oradan ayrılır. Bir sonraki düğünler beklenir. Evet, bütün bunlar belli bir kural, saygı, sevgi içerisinde yapılması o dönemlerde insanların birbirine olan tutkunluklarını gösterir. Bütün sert tartışma veya oluşumlar, mutlaka tatlıya bağlanılır. Çünkü, bu günde rakip olanlar bir sonraki faaliyetlerde aynı safta yer alabileceklerinden, işin dozu kaçırılmazdı ve hiçbir zamanda kaçmadı. Bu günleri birdaha görürmüyüz bilmem ama çok aranacak günlerdi. Hoşca kalın..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —